3.04.2009

ŞAŞIRTAN HADİS RAKAMLARI

Aşağıda hadis nakli konusunda bazı rakamlar vereceğiz. Eğer Sünni kardeşlerimiz bunları normal karşılıyor veya bunu sadece bir tesadüf olduğu kanısında iseler, artık bir diyeceğimiz kalmaz(!)Hayır onlar da bizim gibi bunu normal karşılamıyorlarsa, o zaman bunun neden böyle olduğunun sırrını bulmaları ve mantıklı bir izahını ortaya koymaları gerekir.

Küçük yaştan Resulullah’ın elinde yetişen, vefat edinceye kadar da ondan bir an ayrılmayan “Benim ilim şehrimin kapısıdır” dediği Hz. Ali’den Ehl-i Sünnet kaynaklarının naklettiği hadis sayısı 537′dir ki bunların da sadece elli tanesi sahihtir diyorlar. Ancak Resulullah’ın vefatından iki veya üç yıl önce (Hayber savaşından sonra) Müslüman olan ve bizzat Sünnî kaynaklarda hakkında bir sürü şâibe nakledilen Ebu Hureyre’den nakledilen hadis sayısı 5374′dür. Risâlet hanedanında yetişen Peygamber kızı, bütün dünya kadınlarının efendisi Hz. Fâtıma’dan nakledilen hadis sayısı 19, evet sadece ONDOKUZ olduğu halde, Ümm-ül Mu’minin Âişe’den nakledilen hadis sayısı 2210′dur.Risâlet bağının gülleri, Peygamber omzunda yetişen, cennet gençlerinin efendileri Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’den nakledilen hadis sayısı el parmaklarını aşmadığı halde, yaşta belki onlardan da küçük olan çocuk sahabî Abdullah b. Ömer’den nakledilen hadis sayısı 2630′dur!!!

Ehl-i Sünnet’te yazılan ilk hadis kitabı olma özelliğini taşıyan İmâm Mâlik’in “El-Muvatta” kitabında Hz. Ali’den hatta bir tane dahi hadis nakledilmemiştir. Sahih-i Müslim gibi birinci derecede yer alan bir Hadis kaynağında Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’den bir tane dahi senetli hadis nakledilmemiştir.

Hz. Fâtıma’dan ise sadece bir tane (!!), evet sadece bir tane hadis nakledilmiştir. Bütün bunlar birer tesadüf mü acaba?! Yoksa “Sekaleyn” hadisinde geçen Ehl-i Beyt’e temessük ve sarılmaktan maksat bu mu? Ya da Ehl-i Beyt başkaları (mesela yukarıda isimlerini saydıklarımız)dır da biz mi yanılmışız?!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder