23.04.2009

-ABDESTTEKİ İHTİLAFLAR....



Abdest hakkındaki kesin bir hüküm de ayette de beyan edildiği üzere başı, inci kemiklerine kadar da ayakları meshetmektir. Nitekim şöyle buyurulmaktadır: “Başınızı, inci kemiklerine kadar da ayaklarınızı meshedin.” Maide 6
Ayet apaçık meshi emretmektedir. Dikkat ederseniz Kur’ân-ı Kerim’in zahiri de bu manaya delalet etmektedir. Zira Allah Teala ayetin başında şöyle buyurmaktadır: “Feğsilu vucuhekum ve eydiyekum...” (Yüzlerinizi ve ellerinizi yıkayın...) Ve eydiyekum’daki vav-ı atife vasıtasıyla yüzden sonra ellerin yıkanmasının gerekliliğini emretmektedir. İkinci hükümde ise şöyle buyuruyor: “Vemsehu biruisukum ve erculekum” (Başınızı meshedin ve inci kemiklerine kadar ayaklarınızı da.) “Erculekeum”u vav-ı atifeyle bir öncesine yani “biruisukum” kelmesine atfederek ayakların da meshedilmesini emretmektedir. Yüz ve ellerin yıkanmasına hükmedildiği gibi, burada baş ve ayakların meshedilmesi de emredilmektedir. Şüphesiz yıkamak meshin yerini alamaz.
Yani yüz ve elleri farz olarak yıkamak gerektiği gibi baş ve ayakları da farz olarak meshetmek gerekir. Birini meshederken diğerini yıkamak asla doğru değildir. Aksi takdirde iki cümle arasındaki “vav” harfi anlamsız kalır. Ayrıca İslâmi hükümlerde zorluk ve meşakkat yoktur. Her akıllı insanın da kabul edeceği üzere ayakları yıkamak meshetmekten daha meşakkatlidir. Ayakları meshetmek kolay
olduğu için şer’i hükümler de buna hükmetmiştir. Ayrıca ayetin zahiri de bunu göstermektedir.
Fahr-u Razi de bu ayetin tefsirinde, Kur’ân-ı Kerim’in zahirine göre meshin farziyeti noktasında uzun açıklamalar yapmıştır, ki burada anlatma imkanımız yok. İsteyenler gerçekleri bulmak için Fahr-u Razi’nin tefsirine müracaat etsinler.
Mest ve Çorabın Üzerine Mesh Etmek, Kur’an’ın Hükmüne Aykırıdır
Kur’ân hükümlerinin aksine ayakların yıkanmasından daha ilginç olan hüküm ise mest ve çorabın üzerine mesh edilmesidir. Burada da Kur’ân-ı Kerim’in açık hükümlerine aykırı görüşler açıklamışlardır. Çünkü Kur’an ayakların üzerine mesh edilmesini hükmetmektedir, mest veya çorapların üzerine değil. Bu hükümleri de ilk hükümlerine yani ayakların yıkanması hükmüne aykırıdır. Ayakların meshedilmesine cevaz vermezken, nasıl olur da mest veya çorabın mesh edilmesine cevaz vermekteler? Herkesin de bildiği gibi, mest veya çoraplara mesh etmek, ayaklara mesh etmekten ayrı bir şeydir. İbret alın ey basiret sahipleri!
Defalarca söylediğimiz gibi Peygamber (sallalahu aleyhi ve alih)’in de buyurduğu üzere Kur’ân’a uymayan her rivayet merduttur. Ayrıca bunu câiz bilen rivayetler de Kur’ân-ı Kerim’in açık hükmüne aykırıdır ve rivayetler arasında büyük bir çelişki
vardır. Örneğin: İbn-i Rüşd Bidayet’ul- Müçtehid ve Nihayet’ul- Muktesed c. 1 s. 15 ve 16’da şöyle demektedir: “Bu konudaki ihtilaf, ilgili rivayetler arasındaki çelişkiden ve etkilerinin farklılığından kaynaklanmaktadır.” O halde Kur’ân-ı Kerim’in açık hükümlerine aykırı olan hadislere dayanmak akli ve ilmi açıdan merduttur. Zira bildiğiniz gibi sadece Kur’ân’la uyumlu hadisler kabul edilebilir. Ama Kur’ân-ı Kerim’in açık hükümlerine dayalı olanlar kabul edilemez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder